2024’de Okumanız Gereken En İyi 30 Kişisel Gelişim Kitabı
Okumanız Gereken En İyi 30 Kişisel Gelişim Kitabı. Kişisel gelişim kitapları bu yeni dünyada kendimizi geliştirme konusunda bize yardımcı olabilecek eserlerdir. Okumak, yaşımız kaç olursa olsun gereken önemi vermemiz gereken bir konu. Özelikle Kişisel Gelişim Kitapları okumamız gereken kitaplardandır, sizi okurken gerçek anlamda geliştirecek bir liste hazırladık sizler için. Gelişmek istediğiniz konu ne olursa olsun, bilimsel arka planı olan, kaliteli yazarlardan okumanız şarttır diyebiliriz. Bu yüzden de sizler için en kaliteli KİŞİSEL GELİŞİM Kitaplarını topladık…
1- Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı – Dale Carnegie
- Sayfa sayısı: 280
- Yayınevi: Epsilon Yayınları
Bu kitapda sosyal çevrede insanlara nasıl davranmanız gerektiğini, sağlam dostluklar nasıl kurabileceğinizi ve bunları nasıl sürdürebileceğinizi anlatan güzel bir konuya sahip bir kitaptır.
“Gençliğinde dobralığı ve patavatsızlığı ile tanınan Benjamin Franklin insan ilişkisinde diplomasi kullanmayı öğrenip bu yeteneğinde o kadar ustalaştı ki onu Fransa’ya Amerika elçisi olarak atadılar. Bu başarısının sırrı neydi? Franklin bunu, “Hiç kimse hakkında kötü konuşmam, daima onların herkesin bildiği en iyi yönlerinden söz ederim,” diyerek açıklıyordu. Bir budala bile eleştirebilir, suçlayabilir, yakınabilir; nitekim pek çok budala böyle davranır. Ama anlayışlı ve bağışlayıcı olmak için sağlam bir kişilik ve otokontrol gerekir.”
2- İknanın Psikolojisi – Robert B. Chaldini
- Sayfa sayısı: 368
- Yayınevi: Mediacat Kitapları
Bazı insanlar ikna konusunda çok başarılıyken, bazıları neden sürekli çuvallar? Cialdini bu sorulara bilimsel veriler ve araştırmalarla cevap veriyor. Bir çırpıda bitirebileceğiniz inanılmaz bir kitap olan İknanın Psikolojisi, okuduktan sonra hem kendinizi günlük hayatta karşılaştığınız “ikna şeytanlarından” koruyacaksınız hem de çevrenizdeki insanları ikna etme konusunda gözle görülür bir gelişime başlamış olacaksınız.
“Psikolojik kanatlar, herhangi bir şey hakkında düşüncelerimizin oluşmasından saniyeler önce o şeyle ilgili duygularımızın oluştuğunu göstermektedir. Ben kalbin derinliklerinden iletilen mesajın saf ve basit bir duygu olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla kendimizi dikkatli olmak üzere eğitirsek duyguyu düşüncemizden önce fark ederiz. Bu yaklaşıma göre Sara kendine “Aynı seçimi yapar mıydım?” sorusunu sorduğunda hissettiği ilk duyguyu aramalı ve ona dikkat etmelidir. Bu kalbinin derinliklerinden gelen bir sinyal olacaktır ve kendini kandıracağı sebeplerden önce su yüzüne çıkacaktır.”
3- Odak: Mükemmelliğin Gizli Anahtarı – Daniel Goleman
- Sayfa sayısı: 320
- Yayınevi: Varlık Yayınları
Bu kitap da beklenmedik derecede önemli olan odaklanma yeteneğinin önemini bize anlatarak buz dağının görünmeyen yüzünü paylaşmış olan bir kitaptır.
Odaklanma becerinizi geliştirecek bu kitap, şüphesiz ki en iyi kişisel gelişim kitapları arasında yerini uzun süre garantileyecek
“Algı da bir çeşit seçimdir. Bilgilerin süzgeçten geçirilmesi çoğunlukla kişinin yararınadır. Fakat beynin bunu gerçekleştirmedeki asıl kapasitesi “farkında oluş” için izin verilenlerin ve reddedilenlerin çarpıtılmasını tenkide açık bir hale getirmektedir. Buchsbaum kişilerin beyin süzgeçlerinden süzülen farklı bilgilerin daha sonra dış çevrelerle ilgili farklı bilinçler yaratacaklarına işaret ederek sözlerine devam etmektedir. Böylelikle her kişi kendi duysal sinyallerinin kabul veya reddini yönlendirebilir. Dikkatimizin yönlendirilmesinin çok derin etkileri vardır. William James’in söylediği gibi “Benim yaşamım, ilgilenmeyi kabul ettiğim yaşantıdır. Ve sadece benim farkına vardığım parçalar zihnimi şekillendirir.” Ve William James şunu da eklemektedir: “Seçici ilgiler olmazsa, yaşam tam anlamıyla bir kaos olur.” James için dikkat, bir arzu ve istek işidir. Yani bilinçli bir tanesine dikkat etmek için neyin kabul edileceğine karar veren bir seçimdir. Freud için ise dikkat, bilinçsiz zihindeki güçler tarafından şekillendirilmektedir. Burası bilinçli seçimlerin erişebilecekleri bölgenin dışındadır.”
4- Savaşçı (Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin) – Doğan Cüceloğlu
- Sayfa sayısı: 400
- Yayınevi: Remzi Kitabevi
Burada verilen savaş anlamlı ve çoşkulu bir yaşam için verilen savaştır. Yazar bu savaşın aslında hepimizin verdiği bir savaş olduğunu söylüyor. Çünkü her bireyinin kalbinin bir yerinde, çok derinlerde bir istek vardır. İşte bu da bu savaşın ta kendisidir. Yazar bu zaferi kazanabilmek adına insanın kendi içindeki olumsuzluklarla güçlü bir mücadeleye girmesi gerektiğini söylüyor.
“Bu ülkede herkes koro halinde politikacının dürüst olmadığından yakınıyor. Ben de soruyorum: Onların dürüst olmamasının sorumlusu kim? Bu politikacılar gökten zembille mi Ankara’ya indiler? Bizim, seçmen olarak sorumluluğumuz yok mu? … Vatandaşlarımız için ‘okulların kaliteli olmasını, temiz olmasını, müfredat programının çağdaş ve etkili olmasını istiyor’ dedim. Kaç tane sivil örgüt, okulların kalitesini takip ediyor. Kaç ana baba kuruluşu, bu yönde hükümete, okul idarelerine bir baskı oluşturuyor. Şikayet çok, sorumluluk duygusu içinde, kişisel bütünlük içinde eylem az veya yok. Eyleme girişenleri de aktif olarak desteklemek yok.”
5- Bilinçaltının Gücü – Joseph Murphy
- Sayfa sayısı: 288
- Yayınevi: Koridor Yayıncılık
Bilinçaltınız, siz fark etmeden hayatınızı şekillendiriyor. Olaylara karşı tutumunuz, bakış açınız, tepkileriniz; hepsi bilinçaltınıza bağlı. Yazarın yazmış olduğu bu kitap, telkin yöntemiyle düşüncelerinizi değiştirmeyi, ardından kendinizi değiştirmeyi, sonrasında ise kaderinizi değiştirmeyi anlatıyor. Mutlaka okunması gereken bir kişisel gelişim kitabı diyebiliriz.
“Mıknatıslı bir demir parçası, kendi ağırlığının on iki katını kaldırabilir. Ancak bu demir parçasının mıknatıs özelliğini alırsanız, bir kuş tüyünü bile kaldıramaz. Aynı şekilde, iki tür insan vardır. Mıknatıslanmış kişiler güven ve inançla doludur. Başarılı olmak ve kazanmak için doğduklarını bilirler. Diğerlerinin ise mıknatıs özelliği yoktur. Onlar korku ve kuşkuyla doludurlar. Bir fırsatla karşılaştıklarında, ”Ya başarısız olursam? Para kaybedebilirim. İnsanlar benimle dalga geçerler.” diye düşünürler. İlerlemekten duydukları korku, oldukları yerde saymalarına neden olur. Çağlar boyunca var olan önemli sırrı keşfeder ve kullanırsanız, siz de mıknatıslanmış biri haline gelebilirsiniz.”
6- Akıllı Yaşama Sanatı: Felsefi Aforizmalar – Baltasar Gracián
- Sayfa sayısı: 160
- Yayınevi: Maya Kitap
Kısa ama çarpıcı aforizmalara doyuran bu kitap. Çok eski tarihte yazılmış olsa bile hala güncelliğini hala koruyor. Bu kitaptan bazı alıntıların da içeriği mevcut. Ulaşmak için aşağıda başlığa tıklayabilirsiniz.
“Gayret, zekanın yavaş yavaş düşünüp bulduğunu acilen gerçekleştirir. Telaş aptalların başarısızlığıdır; çünkü onlar can alıcı noktayı bilmezler ve işe hazırlıksız girişirler. Diğer yandan, akıllılar da harekete geçmeyi fazla ertelediklerin için başarısızlığa uğrarlar; öngörü düşünüp taşınmayı gerektirir ve geciken eylem genellikle hızlı alınan kararları boşa çıkarır. Sürat iyi şansın annesidir. Yarına iş bırakmayan kişi, her zaman daha fazla yol kat eder. Festine lente krallara yakışır bir ilkedir. Festina lente ‘yavaşça acele et’ demektir.”
7- Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır – Ahmet Şerif İzgören
- Sayfa sayısı: 226
- Yayınevi: Elma Yayınevi
Eğlenceli bir dil ile kaleme alınmış olan kitap kısa hikayelerden oluşuyor. Kimisi ibretlik, kimisi ise düşündürücü. Yazar kitabın ilginç isminin hikayesini ise kitapta anlatıyor. Kişisel gelişim kitaplarını sevmeyenlerden bile tam puan almayı başarmış bir kitap.
“Yıllar önce hastanede çalışırken ağır hasta bir kız getirdiler. Tek yaşam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi. Küçük oğlan aynı hastalıktan mucizevi bir şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu. Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu. Küçük çocuk bir an duraksadı. Sonra derin bir nefes aldı ve “Eğer kurtulacaksa veririm kanımı.” dedi. Kan nakli ilerlerken, ablasının gözlerinin içine bakıyor ve gülümsüyordu. Kızın yanaklarına yeniden renk gelmeye başlamıştı; ama küçük çocuğun yüzü giderek soluyordu. Gülümsemesi de yok oldu. Titreyen bir sesle doktora sordu: “Hemen mi öleceğim?” Küçük, doktoru yanlış anlamış, ablasına vücudundaki bütün kanı verip öleceğini sanmış, buna rağmen kanını vermişti.”
8- Kendime Düşünceler – Marcus Aurelius
- Sayfa sayısı: 165
- Yayınevi: Alfa Yayınları
Efsanevi Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un notlarını barındıran kitap, aslında bir felsefe kitabı olarak kabul görse de, gündelik hayatta kişisel gelişim odaklı olduğu için sıradan bir felsefe kitabından kendini ayırıyor.
“Keyfinin yerine gelmesini istediğinde etrafındaki insanların iyi özelliklerini düşün. Örneğin, birinin enerjisini, bir diğerinin ihtiyatlı tavırlarını, bir diğerinin cömertliğini, bir diğerinin başka bir özelliğini düşün. Hiçbir şey etrafımızdaki insanların karakterlerine yansıyan erdemleri kadar güzel değildir, hele bir de hepsi bir aradaysa.”
9- Duygusal Zekâ Neden IQ’dan Daha Önemlidir? – Daniel Goleman
- Sayfa sayısı: 420
- Yayınevi: Varlık Yayınları
Yazar bu kitabında duygusal zekanın öneminden bahsediyor. Yaşanmış olaylardan örnek veren, ünlü felsefecilerin fikirleriyle karşılaştırmalar yapan, anatomiyi de bunun bir parçası haline getirerek derlenmiş ve yazılmış etkileyici bir kitap.
“Soru: Nasıl olur da, zekâ düzeyi bu kadar yüksek birisi böylesi akıl dışı bu kadar aptalca bir şey yapabilmiştir? Yanıt: Akademik zekânın, duygusal yaşamla pek ilgisi yoktur. Aramızdaki en zeki insanlar gem vuramadıkları tutkuların, söz geçiremedikleri dürtülerin esiri olabiliyor; yüksek IQ’ lu kişiler özel yaşamlarını hayret edilecek ölçüde kötü yönetebiliyor.”
10- Her Şey Seninle Başlar – Mümin Sekman
- Sayfa sayısı: 240
- Yayınevi: Alfa Yayınları
“Başkaları yapmayı başardıysa sen de yapabilirsin. Her şey seninle başlar!” mottosuyla kendini tanıtan kitap Türkçe yazılmış kişisel gelişim kitapları listelerinde sıkça rastlayabileceğiniz bir eser. Kitap başarısızlıkların, korkuların temeline iniyor ve aslında sorunun nerede olduğuna işaret ediyor. İç dünyanızda bir rehber olarak kullanabileceğiniz türden bir eser.
“İnsanlar sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten çekindiği için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten ürktüğü için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, dolu dolu yaşamadığı için.”
11- Outliers (Çizginin Dışındakiler) – Malcolm Gladwell
- Sayfa sayısı: 244
- Yayınevi: Mediacat Yayınları
Outliers kitabında yazar başarıyı anlatan gerçek hikayenin bu dinlediklerimizden çok farklı olduğunu anlatıyor. Bu insanların neden başarılı olduklarını anlayabilmek için onların hayatlarındaki detaylara yoğunlaşmak gerektiğini söylüyor.
“Başarıyı böylesine derin bir biçimde kişiselleştirdiğimiz için, diğerlerini en yüksek basamağa çıkarma fırsatlarını kaçırıyoruz. Kuralların başarıyı engellemesine neden oluyoruz. İnsanları daha en başından başarısızlığa mahkum ediyoruz. Başarılı olanlara aşırı derecede hayranlık duyuyoruz ve başarısız olanları aşırı derecede göz ardı ediyoruz. Başarının bireysel üstünlüğün basit bir işlevi olduğuna ve hepimizin yetiştiği dünyanın ve toplum olarak yazdığımız kuralların hiçbir öneminin olmadığına ilişkin fikre yapışıp kalıyoruz.”
12- Ego Düşmanındır – Ryan Holiday
- Sayfa sayısı: 220
- Yayınevi: Mediacat Kitapları
Ego, çoğu zaman ihtiyaç olarak görülse de insanların bazen başarının önündeki en büyük engeldir. Bunun farkında olan yazar, insanları büyük bir hatadan döndürmek için Ego Düşmanındır adlı kitabı yazar.
“Etik adındaki meşhur eserinde Aristotales, insan doğasını tarif etmek için eğri büğrü bir tahta parçası analojisini kullanır. Deneyimli bir marangoz, ahşaptaki eğrilikleri düzeltmek için kıvrımın ters yönünde nazikçe bir basınç uygular. Ve bin yıllar sonra Kant şöyle demiştir: ‘insanın bozuk malzemesi düzeltilemez.'”
13- Sherlock Holmes’un Başarı Sırları – David Acord
- Sayfa sayısı: 208
- Yayınevi: Tefrika Yayınları
Yazar eşsiz dehasının eseri olan Sherlock Holmes karakterinden hayat hakkında ne gibi dersler alabileceğimizi ve bunları gündelik hayatta uygulayarak nasıl kendimizi geliştirebileceğimizi bize gösteren kitap, fazla uzun olmaması sayesinde çok yormayan bir okuma deneyimi sunuyor.
“Nörolog Daniel Levitin, olağanüstü sanatçıların alışkanlıklarının analizini temel alarak tamamen dünya klasmanında bir sanatçı, müzisyen ya da sporcu olabilmek için yaklaşık on bin saat antrenman yapılması gerektiğini hesap etmiştir. Malcolm Gladwell, Outliners adlı kitabında Levitin’in araştırmasına değinerek bu on bin saat kuralının, doğuştan yetenekli olarak kabul edilenler de dâhil olmak üzere, herkes için geçerli olduğunu vurgulamıştır. The Beatles, santranç oyuncusu Bobby Fisher, Bill Gates… Hepsi, ustalık seviyesine ulaşmadan önce neredeyse benzer süreyi seçtikleri alanda feda etmiştiler.”
14- Düşün ve Zengin Ol – Napoleon Hill
- Sayfa sayısı: 240
- Yayınevi: Altın Kitaplar
Yazar bu kitabında zihninizi milyoner bir insanın zihin yapısına nasıl çevirebileceğinizi anlatıyor. Zenginliğin yaptığınız işle alakalı değil, düşünce yapınızla alakalı olduğunun altını çiziyor. Siz de milyonerlerin nasıl düşündüğünü, kendilerini nasıl motive ettiklerini merak ediyorsanız, kitabı severek okuyacaksınız.
“Başarı bir insanın hayatına girmeden önce insanın geçici yenilgiler ve belki de başarısızlıklarla karşılaşacağı kesindir. Başarısızlık bir insanı ele geçirdiğinde en kolay ve en mantıklı yol vazgeçmek gibi görünür. Çoğu insanın yaptığı da budur. (…) Başarı neredeyse elle tutulabilecekken insana çelme takmaktan büyük zevk alır.”
15- Ferrari’sini Satan Bilge – Robin Sharma
- Sayfa sayısı: 230
- Yayınevi: Pegasus Yayınları
Bir zamanların en iyi kişisel gelişim kitaplarından biri olan Ferrari’sini Satan Bilge kitabı . Yazar bu kitaplar binlerce insanın hayatlarını değiştirdiğini söylüyor. Kariyerindeki başarılı olan fakat bu başarısı ile içindeki büyük boşluğu kapatamayan başarılı avukat Julian Mantle’ın öyküsü anlatan kitap, aslında yaşamdan neyin daha önemli olduğunu sorgulamamızı sağlıyor.
“Göremediğin hedefi asla vuramazsın. İnsanlar tüm yaşamlarını refaha ulaşmanın tutkusuyla daha mutlu, daha dolu dolu geçirme hayalleri kurarak tüketirler. Ancak yaşam amaçlarını, yaşamlarının gerçek anlamı üzerinde derin derin düşünüp amaçlarını bir kenara yazmak için ayda on dakika harcamanın önemini kavrayamazlar. Hedef koymak yaşamını muhteşem hale getirir. Dünyan zenginleşir, daha haz verici, sihirli bir yer olur.”
16- The Secret (Sır) – Rhonda Byrne
- Sayfa sayısı: 216
- Yayınevi: Artemis Yayıncılık
Yazar bir sırdan bahsediyor. İstediklerimizi gerçekleştirmek, hayallerimize ulaşmak, olmak istediğimiz kişi olmak amacını taşıyorsak bu sırrı bilmemiz gerektiğini söylüyor. Tarihin en önemli insanlarından bazılarının da bu sırrı çözdüğünü iddia ediyor. Ve diyor ki; “Sır, şimdi dünyaya açıklanıyor.”
“Yaşamınız avuçlarınızın arasında. Şu an nerede olduğunuz, şimdiye kadar neler yaşadığınız hiç önemli değil; bilinçli olarak düşüncelerinizi değiştirmeye başlayabilir, hayatınızı değiştirebilirsiniz. Umutsuz durum diye bir şey yoktur. Yaşamınızdaki her türlü koşul değişebilir.”
17- Söylevler – Epiktetos
- Sayfa sayısı: 413
- Yayınevi: Şule Yayınları
Hayata bakış açınızı tamamen değiştirecek cinsten bir kitaptır. Epiktetos, hayatının belli bir kısmını köle olarak geçirmiş, belli bir yaşa kadar özgürlük nedir bilmemiş bir şekilde yaşamış. Kçlelikten azad olana kadar geçen süresi büyük bir irade ve vizyon sayesinde gerçekleşmiş. İşte bu irade gücünü ve vizyonunu Epiktetos söylevlerinde güzelce yansıtıyor.
“Kendisine referans mektubu yazmasını isteyen bir kişiye Diyojen şöyle cevap vermişti: Kendisine gidip başvuracağın kimse; şayet iyi ile kötüyü birbirinden ayırt edebilecek kimse ise; seni gördüğü zaman nasıl biri olduğunu anlayacaktır. Ancak o kimse, bu anlama becerisinden yoksun ise ona binlerce kez yazsam bile bunun faydası olmayacaktır.”
18- Ahlak Mektupları – Seneca
- Sayfa sayısı: 500
- Yayınevi: Jaguar Kitap
Yazar sürgünde geçirdiği zamanları mektup yazarak geçirir, bu mektuplar birçok konu başlığı altında ayrı ayrı sıralanır; kimisi ölüm üzerine, kimisi bilgelik üzerine, kimisi yaşlılık üzerine… İşte bu mektupların birleşimi, Seneca’nın yüzyıllar sonra bile okunan kitabı olan Ahlak Mektupları’ nı ortaya çıkarmış. Kitap her zaman açıp okuyabileceğin bir rehber, başucu kitabı gibi.
“Vaktinden önce mutsuz olma! Başında dolandığını sanıp korktuğun felaketler belki hiç gelmeyecek başına, hiç olmazsa şimdiye değin gelmedi kesinlikle. O halde kimi korkularımız bize gerektiğinden çok acı veriyor, kimisi de hiç gerekmediği halde. Acımızı ya büyütüyoruz ya vaktinden önce acı çekiyoruz ya da acıyı kendimiz yaratıyoruz..”
19- Ustalık – Robert Greene
- Sayfa sayısı: 416
- Yayınevi: Altın Kitaplar
Ustalık, bir konuda nasıl ustalaşacağınızı, insanın öğrenme sürecinde çaylaklıktan nasıl ustalığa geçeceğini anlatıyor. Yazar, kitabı birçok bölüme ayırarak hepsini detaylandırıyor.
“Yeni bir ortama girdiğiniz zaman görevinizin olabildiğince fazlasını öğrenmek ve özümsemek olduğunu unutmayın. Bu nedenle bir çocuğun kendini alt düzeyde görme duygusuna geri dönmeye çabalayın, başkalarının sizden fazlasını bildiği ve çıraklığınızı tamamlamak için onlara bağımlı olduğunuz duygusunu ortaya çıkarın.”
20- Alışkanlıkların Gücü – Charles Duhigg
- Sayfa sayısı: 432
- Yayınevi: Boyner Holding Yayınları
Gerek özel yaşantımızda gerekse iş hayatında alışkanlıklarımızın ardında nelerin olduğunu derinlemesine araştıran nörobilimcilerin çalışmalarından tutun da Olimpiyat yüzücüsü Michael Phelps ya da dünyaca ünlü markalardan Starbucks’ın CEO’su Howard Schultz’un başarısında doğru alışkanlıkların ne derece büyük önem sahibi olduğunu keşfedebileceğiniz bir kitap!
“Akşam yemeğini birlikte yeme alışkanlığına sahip çoğu ailenin, ev ödevi becerileri daha gelişmiş, notları daha iyi, duygu kontrolü ve özgüveni daha yüksek çocuklar yetiştirdiğini belgelemiştir. Sabahları yatak toplama alışkanlığı, yüksek verimlilikle, yoğun iyilik hissiyle, bütçeye sadık kalma becerisiyle ilişkilendirilmiştir. Bir aile yemeğinin veya derli toplu bir yatağın daha iyi notlara ya da daha az müsrifliğe sebep olduğu söylenemez. Ama bu başlangıç değişimleri her nasılsa, diğer iyi alışkanlıkların da yerleşmesine yardımcı olan zincir reaksiyonlar başlatır.”
21- Baştan Çıkarma Sanatı – Robert Greene
- Sayfa sayısı: 701
- Yayınevi: Altın Kitaplar
İnsan arzularına derinlemesine bir yolculuğu başlatan bir kitaptır. İnsan davranışlarını birtakım evrimsel davranışlarla neden-sonuç ilişkisi içerisinde okuyucuya sunan yazar, insanların neye göre beğendiğini, nasıl baştan çıkarıldığını akıcı bir dille anlatıyor.
“Kişinin amacını belirtmesinin bir yolu vardır. Bunu yaparken izleyicilere soğuk ve tepeden bakar gibi davranmak gerekir. Böylece o kişinin kendilerini memnun etmeye çalışmadığını fark ederler. Ana ilke, bize verecek bir şeyleri olmayan ama buna karşılık bizden alacak çok şeyleri olanlara asla ayrıcalık tanımamaktır. Bunu yapmaları uzun sürse bile, onlar diz çöküp yalvarıncaya kadar bekleyebiliriz.”
22- Asla Yalnız Yeme – Keith Ferrazzi
- Sayfa sayısı: 336
- Yayınevi: Mediacat Kitapları
Kitap, yaşamımızın aslında kitap, toplum, kültür yoluyla (ya da herhangi bir şeyle) etkileşim içinde olduğunuz şeylerin bir sonucu olduğu vurguluyor. İnsanların hayatımızı aslında ne kadar etkilediğini gözler önüne seriyor.
“Kendi kendini meydana getirmiş insan diye bir şey yoktur. Her birimiz binlerce başka insandan meydana geliriz. Bizim için bir iyilik yapmış, bizi cesaretlendirecek bir söz söylemiş olan herkes karakterimizi, düşüncelerimizi ve başarımızı oluşturan kişilerin arasındaki yerini almıştır.”
23- Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı – Stephen R. Covey
- Sayfa sayısı: 422
- Yayınevi: Varlık Yayınları
Kişisel problemler, iş hayatıyla ilgili sıkıntılar ve ailevi sorunların çözümüne odaklanan yazar ilke merkezli bir yaklaşım sergiliyor. Kitap bizlere dürüst, sorunsuz, huzur dolu ve başarılı bir hayat için edinmemiz gereken alışkanlıkları belirliyor.
“Bir sorunun olduğu yerde genelde bir suçlama da vardır. Toplum kurban rolünü oynamaya düşkün. “Keşke patronum bu kadar kontrol budalası olmasaydı… Keşke bu kadar yoksul doğmasaydım… Keşke daha iyi bir yerde yaşasaydım. Keşke babamdan böyle öfkeli bir mizaç geçmeseydi bana… Keşke çocuklarım bu kadar isyankâr olmasalardı… Keşke departmanımız siparişleri sürekli yüzüne gözüne bulaştırmasaydı… Keşke bu kadar gerileyen bir sektörde yer almasaydık… Keşke çalışanlarımız bu kadar miskin ve hevessiz olmasalardı… Keşke eşim daha anlayışlı olsaydı… Keşke… Keşke.”
24- Güçlü Hafıza – Ahmet Yıldız
- Sayfa sayısı: 415
- Yayınevi: Alfa Yayınları
Kitap, aslında unutkan insan diye bir şeyin olmadığını hafızasının nasıl çalıştığını bilmeyen insanın olduğunu söylüyor. Bu bağlamda hafızamızın nasıl çalıştığını öğrenirsek ondan maksimum verim alabileceğimizi vurguluyor. Yazar beyin gücümüzü tanıyabilmek, potansiyelini anlayabilmek, başarılı hafıza destek sistemleri, okuduklarımızı hafızamıza kazıyabilmek, sağ ve sol beyni aktif şekilde kullanabilmek gibi becerilere odaklanıyor.
“Yavuz Sultan Selim Han zamanında bir şair, yeni yazdığı şiirini pek beğenmiş ve sultana okumak istemiş. O zamanlarda gerçek sanatkâra çok kıymet verildiği için, kısa zamanda sultan tarafından huzuruna kolayca kabul edilmiş. Sultan Selim Han’ın yanında Hasan Can ve diğer yetkililer varmış. Şair zât heyecandan sesi titreyerek şiirini okumuş, bitirmiş ve sonra da padişaha bakmış.
Yavuz Sultan Selim Han, hiç tereddüt etmeden: “Ama ben bu şiiri biliyorum demiş”. bunu duyan şair adam şaşırmış: Nasıl olur efendim, bu şiiri ben yazdım ve ilk defa burada okuyorum.” Sultan: “İstersen bir defa da ben okuyayım” diyerek teklemeksizin adamın az evvel okuduğu şiiri aynen tekrarlamış. Şair zât, şaşkınlıklar içindeyken Hasan Can, atılmış; “bu şiiri ben de biliyorum sultanım destur verirseniz ben de okuyayım.” O da şiiri birebir okumuş. Böylece devamında oradaki vezir ve diğer sekiz kişi daha sırasıyla okumuşlar. Bu durum karşısında şair ne yapacağını şaşırmış: “Nasıl oluyor anlayamıyorum sultanım, ama bu şiiri gerçekten ben yazdım.” diye kendini savunmaya çalışmış. Neyse ki sonradan gerçeği anlatıp adamcağızın gönlünü almışlar. Padişahın duyduğunu bir seferde ezberlediğini, Hasan Can’ın iki ve diğerlerinin artan sayıyla dinlediklerini ezberleyebildiklerini söylemişler. Sonuç olarak, Yavuz Sultan Selim Han’ı istisna bir kâbiliyet olarak bu sorunun dışında tutarak: Her insanın beyin yapısı benzer ise neden bazıları bunu bu denli etkin kullanabiliyor da bazıları kullanamıyor.”
25- Ikigai – Francesc Miralles & Hector Garcia
- Sayfa sayısı: 176
- Yayınevi: İndigo Kitap
Dünya genelinde çok satan kitaplardan biri olan Ikigai bir Japon felsefesinden bahsediyor. Başka dillerde karşılığı olmayan bu kavramı ve felsefeyi anlatan kitap tam bir rehber niteliğinde. Herkesin bir ikigaisi olduğuna inanan yazar hayat amacınızı keşfetmenizi ve kendinizi tutkularınıza adamanızı sağlıyor.
“Kişi için iyi olanla yapmak istediği arasında bir gerilim vardır. Çünkü herkes, özellikle de yaşlılar her zaman yaptıklarını yapmak ister. Ancak kökleşmiş alışkanlıklar geliştiren beynin artık daha fazla düşünmesine gerek kalmaz. Bir şeyler çok hızlı ve yeterli derecede otomatik pilotta, genelde de çok üstün bir şekilde halledilir. Bu da rutinlere yapışıp kalma eğilimi yaratır. Bunu kırmanın tek yolu beyni yeni bilgilerle uğraştırmaktır”
👉 Öğrenci Gündemi’ni Instagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız
İkna psikoljisini kesinlikle okumalısınız arkadaşlar
Neredeyse hepsini okudum ve herkesin okumasını tavsiye ediyorum