Bilgi Arşivi

Kanun-i Esasi Nedir? Kanuni Esasi Maddeleri ve Özellikleri Nelerdir?

Kanun-i Esasi Nedir? Kanuni Esasi Maddeleri ve Özellikleri Nelerdir? Osmanlı Devleti’nin ilk ve son anayasası olan Kanun-i Esasi veya 1876 Anayasası 23 Aralık 1876 sabahında ilan edilmiş, 13 Şubat 1878’de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmıştır. İşte Osmanlı Devletinin İlk ve Son Anayasası Kanuni Esasi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kanun-i Esasi Nedir?

Kanun-i Esasi, Osmanlı Devleti’nde mutlak monarşiden anayasalı monarşiye geçişi belirleyen ve meşrutiyet rejiminin temellerini atan anayasadır. Osmanlı Devleti tarihinin ilk ve son anayasası özelliğinde olan Kanuni Esasi, II. Abdülhamit döneminde ilan edilmiştir.

1871-1876 yılları, çağdaşlaşma sorunu üzerine, daha ileride “İslamcılık”, “Batıcılık”, “Ulusçuluk” sözcükleriyle tanımlanan üç akımdan birincisinin öne çıkmasıyla sonuçlanan bunalım dönemi olmuştur. O dönemin koşulları altında, Batı uygarlığı yönünde yarım yüzyıla yakın bir zamandan beri süren çabalar durmuş, din-devlet ayrımı yönündeki gidişat yeni bir din-devlet rejimiyle sonuçlanmıştır.


Kanuni Esasi Maddeleri Nelerdir?

V. Murat’ın tahttan indirilmesinin ardından tahtta çıkan II. Abdülhamit, meşrutiyet yanlısı bir tavır göstermiştir. Bunda saltanatın ilk zamanlarında ülkenin içinde bulunduğu şartlar da büyük rol oynamıştır. Bu şartların nedenleri şu şekildedir:

  • Balkanlardaki Hristiyan halkın isyan halinde bulunması.
  • Sırbistan ve Karadağ ile savaşın devam etmesi.
  • Avrupa’da kamuoyunun, Türklerin kendi kendilerini idare etmek yeteneğinden mahrum olduğunu ısrarla belirtmesi.
  • Büyük devletlerin, Hristiyan halkın lehinde yeni bir idare şekli tesbit edilmesi için hükümet nezdinde müdahalelerde bulunmaları.
  • Abdülaziz’in ve V. Murat’ın arka arkaya tahttan indirilmesinin, halkta saltanata karşı güvensizlik yaratması.
  • İstanbul’da gazetelerin, açıktan açığa Kanuni Esasi tartışmalarına başlaması.
  • Genç Osmanlıların, meşrutiyet idaresinin kurulmasını, devletin yuvarlanmakta olduğu uçurumdan kurtulması için tek esaslı yol olarak görmesi.

II. Abdülhamit, bu şartlardan sorumlu tutulamazdı. Fakat eski idare tarzına bağlı kaldığı takdirde, bu şartların olduğu gibi, yeni meydana gelebilecek krizlerin de sorumululuğu tamamen kendisine ait olacaktı. Bu yüzden, meclis karşısında idareden sorumlu bir hükümet prensibine dayanacak olan yeni bir hükümet sisteminin kurulmasını kabul etmiştir.


Kanuni Esasinin Özellikleri

  • Yürütme padişahın başkanlığındaki Vekiller Heyeti’ne aittir
  • Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ve tek anayasasıdır.
  • İki meclisli bir anayasadır. (Meclis-i Ayan ve Meclisi Mebusan)
  • Madde 7, padişahın kutsal haklarından biri olan parlamentoyu dağıtma hakkı tanıyordu.
  • Padişaha, polis tarafından şüphe edilen bir kişinin yargılanmaksızın yurt dışına sürülmesine emir hakkı tanınmıştır.
  • Yasama, yürütme, yargı güçleri ayrılmamıştır.
  • Parlamentonun toplanması ve tatili de hükümdarın iradesine bağlanmıştır.
  • Padişahın anayasaya bağlı olma yükümlülüğü yoktur. 5. maddeye göre Padişahın kişiliği “kutsal ve sorumsuz”du.
  • Meclis ile hükümet arasında görüş farkı olduğu zaman, padişah kendi isteğine göre ya meclis ya da hükümet üyesini ya da üyelerini görevden alabilecekti.
  • Hükümet kabine olarak meclise sorumlu olmadığı gibi, padişaha karşı da ancak bireyler olarak sorumluydu.
  • Meclis, güvensizlik oyuyla hükümeti düşüremezdi. Mecliste güven kazanmayan bir bakanı, padişah istediği sürece hükümette tutabilirdi.
  • Yasama gücü de, gerçekte padişahta toplanıyordu. Meclis ancak padişah emriyle, onun verceği emirlere göre yasa yapabilirdi.
  • Padişaha kanun hükmünde kararname çıkarma hakkı tanınmıştır.

Kanuni Esasinin Önemi

En başta, halk arasından gelmiş bir kurucu meclisin çalışmalarıyla yapılarak tekrar halk iradesine sunulan bir anayasa değil, padişah tarafından hazırlatılmış ve ilan edilmiş olduğu göze çarpar. Gerçekte, bu anayasa, hükümdarı hemen hemen hiç bir şartla bağlamıyordu. Tersine, Kanuni Esasi’nin kendisi, hükümdarın iradesine şartla bağlanmıştı.

Bu kanunun altındaki temel, egemenliğin halkta olduğu bir öğreti değildir. Onun altındaki öğreti, egemenliğin Padişahta bulunduğu doktrindir. Yasanın hemen hemen bütün kurallarında son söz Padişaha aittir. Bu yasanın kendisi padişaha parlamentoyu kapatma, kanunu askıya alma yetkilerini tanımıştır.

Kanun-ı Esasi on iki başlık altında toplanmış 119 maddeden oluşmaktadır etmektedir. 1876 anayasasının yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra Mithat Paşa istifaya zorlanmış, ardından 113. maddeye dayanılarak sürgüne yollanmıştır.

Meclis-i Umumi iki dönem (19 Mart 1877-28 Haziran 1877 ve 13 Aralık 1877-14 Şubat 1878) çalışmış, daha sonra II. Meşrutiyet’e kadar tatil edilmiştir. Mecliste on milletten gelen vekil bulunuyordu. Bunların 69’u Müslüman, 46’sı Hristiyan ve Yahudiydi.

Kanuni Esasi devletlerarası konferansın toplanmasına da engel olamamıştır. Rusları güldürmüş, İngilizleri kızdırmıştır. Devletler, atılan Kanuni Esasi toplarına rağmen, kendi kendilerine konferansa devam ederek kararlarını bildirmişler, elçilerini de alıp ülkelerine dönmüşlerdir.

Konferans karaları kabul edilmediğinden dolayı 24 Nisan 1877’de Rusya savaş ilan etmiştir. Başta İngiltere olmak üzere Büyük Devletler tarafsızlıklarını ilan ettiler.


Kanuni Esasi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kanunu Esasi Ne Zaman İlan Edildi?

23 Aralık 1876’da ilan edilmiş, 1878’de II. Abdülhamid tarafından askıya alınmış, 24 Temmuz 1908 ihtilali sonucunda yeniden yürürlüğe girmiştir. 1921 Anayasası’nın (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu) kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi ile 1924 Anayasası’nın yürürlüğe girdiği 24 Mayıs 1924 tarihi arasında ise kısmen yürürlükte kalmıştır.

Kanunu Esasi Kim Tarafından Hazırlanmıştır?

Kanunu Esasi komisyonuna getirilen ilk tasarının kimin tasarısı olduğu tam olarak bugün bile bilinmiyor. II. Abdülhamit’in elinde, Mithat Paşa’nın hazırladığı ve kendisine resmi olmadan vermiş olduğu bir Kanuni Esasi projesi vardır. Padişah, meşrutiyet çalışmalarını, sadece Mithat Paşa’ya bırakmak istememiştir. Bütün vekillerin çalışmaların içinde yer almasını düşünmüş, bunun içinde Sait Paşa’ya tercüme ettirdiği, Fransız kanunu esasisini bakanlara dağıttırmıştır.

Kanunu Esasi Hangi Padişah Döneminde Kabul Edilmiştir?

Kanuni Esasi 1876 yılında dönemin padişahı II. Abdülhamit tarafından ilan edildi. Kanuni Esasi ile meşrutiyetin ilanı sağlanmıştır. Ruslarla 13 Ocak’ta ateşkes yapılmasından az sonra, II. Abdülhamit 13 Şubat 1878 tarihinde Meclis’i dağıttı; Anayasa’daki deyime göre “erteledi”.

👉 Öğrenci Gündemi’ni Instagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Kanun-i Esasi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1876’da kabul ettiği bir anayasadır. Türkçe olarak “Temel Kanun” veya “Anayasa-i Esasiye” olarak da adlandırılır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu