Bilgi Arşivi

Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınlar Birliği) Nedir?

Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınlar Birliği) Nedir? Ahi Evran’ın karısı Fatma Bacı tarafından kurulan Bacıyân-ı Rûm Anadolu Beylikleri döneminin sonlarında var olduğu iddia edilen kadın teşkilatırdır. Bu makalemizde Bacıyan-ı Rum hakkında tüm bilinmesi gerekenleri öğrenebilirsiniz.

Bacıyan-ı Rum (Anadolu Kadınlar Birliği) Nedir?

Bacıyân-ı Rûm Anadolu Beylikleri döneminin sonlarında var olduğu iddia edilen kadın teşkilatırdır. “Bacıyan-ı Rum”, Anadolu Kadınlar Birliği anlamını taşımaktadır. “Bacı” kelimesi, abla, kız kardeş anlamına gelmektedir. “Bacı” kelimesi, günümüzde Anadolu’nun bir çok şehrinde yaygın olarak kullanılmaktadır. “Rum” kelimesi ise Anadolu anlamını ifade etmektedir.

İlme, sanata ve ahlâka son derece önem verilen Ahilikte, kadının da sosyal ve ekonomik hayatta önemli bir yeri vardı. Kadınların teşkilatlanıp gelişmesi için Ahi Evran’in eşi Fatma Bacı, dünyanın ilk kadın teşkilatı olan “Bacıyan-ı Rum” teşkilatını yani Anadolu Kadınlar Birliği’ni kurmuştur.

Örneğin Kayseri’deki Ahiler tarafından kurulan sanayi sitesinde hanımlara mahsus çalışma yerleri de bulunurdu. Bacıyan-ı Rum teşkilatına mensup hanımlar bu sanayi sitesinde el sanatlarını ve mesleklerini icra ediyorlardı. Kadınlar daha çok çadırcılık, keçecilik, nakışçılık, örgücülük, kilim ve halı dokumacılığı, ipek ve pamuk ipliği üretimini gerçekleştirmişlerdir. Çalışan kadınlar gerek mesleki ve teknik konularda, gerekse ahlaki konulardaki çağın gerektirdiği eğitim ihtiyacını “Bacıyan-ı Rum” teşkilatında karşılıyorlardı.

Birçok batılı araştırmacı, tarihin o döneminde Anadolu’daki kadınların bir araya gelerek bugün ki anlamda bir sivil toplum örgütü kurmalarını hayretle karşılamıştır. Alman araştırmacı Franz Taeshner de bunlardan biridir. Franz Taeshner, Ahilik teşkilatı ile aynı dönemde kurulan bu teşkilatın varlığına inanamaz. Çünkü o çağlarda Türk kadınının böyle bir sivil toplum örgütünü kuracak kadar bilinçlendiğine akıl erdiremez.

En eski Osmanlı Devleti tarih yazarı Aşık Paşazade Anadolu’da kurulan Ahilik teşkilatı (Ahiyan-ı Rum) yanında bir diğer sosyal zümre olan Bacıya-ı Rum (Anadolu Kadınlar Birliği)‘dan bahseder.

Bacıya-ı Rum teşkilatı, Anadolu kadınlarını, gerektiğinde düşmanlara karşı vatan savunmasında eşlerinin yanında mücadele etmesi ve gerektiğinde de kültürde, sanatta, edebiyatta, sosyal ve ekonomik alanlarda kalkınıp gelişmesini sağlamak için teşkilatlandırmıştır. Anadolu Kadınlar Birliği, kadınlar arasındaki yardımseverliğin, konukseverliğin, doğruluk ve merhametliğin gelişmesine katkı sağladığı gibi Türk dilinin, Türk kültürünün ve İslam anlayışının kadınlar arasında yayılmasını hızlandırılmıştı

Anadolu Kadınlar Birliği, Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim ve kimsesiz genç kızları himayesine almış, onların eğitimlerinden, ev-bark sahibi olmalarından sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesiz ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi birtakım sosyal hizmetlerde bulundular, maddi sıkıntı içinde olanlara yardım elini uzatmışlardır.

Sosyal, ekonomik, kültürel ve ahlâki ilkeleriyle Ahilik kültürü, fertlerin hak ve özgürlüklerine ayrıca önem vermektedir. Ahilik teşkilatının erkek üyelerine “Eline, beline, diline sahip ol!” yani “hırsızlık etme, başkasının namusuna göz dikme, başkası hakkında kötü konuşma” prensibi benimsetilip yaygınlaştırılırken, şüphesiz iş birliği yaptıkları Anadolu kadınları o günkü adıyla Bacıyan-ı Rum teşkilatı aracılığıyla da hanımlara, “Eşine, işine ve aşına dikkat et!” yani “eşine yardım et, onu evine bağla, işine ve geçimine dikkat et” prensipleri benimsetiliyordu.


Bacıyan-ı Rum Teşkilatı ve Kazandırdıkları

Anadolu Selçuklu zamanında esnaf ve zanaatkarların dahil olduğu, hem dini hem mesleki eğitim verildiği Ahiler birliği; üretilen malı kontrol ettikleri gibi üreticiyi de yetiştirirlerdi. Taşıdıkları Tasavvufi boyut nedeniyle Anadolu zanaatkarlarının dini hayatlarına yön verirlerdi. Ahlaki ve mesleki eğitimin yanında dini ve ahlaki eğitime de önem verdiler. Bacıyan-ı Rum da kadınlar arasında aynı görevleri üstlenmişlerdi. Bacıyan-ı Rum teşkilatı, Ahilik örneğinde olduğu gibi çalışmalarını sadece maddi unsurlar için yapmamış, İslami değerler ışığında ona maneviyat katmış ve bu ruhu eyleme dönüştürmüştür.


Bacıyan-ı Rum Teşkilatının Ekonomiye Katkıları

Ekonomi, eğitim ve sosyal alanlarda maddi ve manevi yapıyı birbirine harmanlayarak Anadolu’yu Anadolu yapan yapının özünü ortaya koymuşlardır. Bacıyan-ı Rum Teşkilatı, kadınlar arasındaki yardımseverliğin, konukseverliğin, doğruluk ve merhamet duygusunun Anadolu’da gelişmesine katkı sağladığı gibi Türk dilinin, Türk kültürünün ve İslam anlayışının kadınlar arasında yayılmasını da hızlandırmıştır.

Anadolu Bacıları olarak da anılan Bacıyan-ı Rum’a mensup olanlar yerleştikleri en ücra yerlerde dahi o bölgenin halkıyla kısa sürede kaynaşmış, hanımlar arasında dini konularda otorite olmuşlardı. Ahi zaviyesinde gelen konuklara yemek hazırlamada, savaş zamanlarında ordunun ihtiyacı olan elbise ve savaş malzemelerinin bakımında ve onarımında önemli görevler üstlenmişlerdi. Bacıyanlar bulundukları topluluktaki kadınları organize ederler, bakıma muhtaç yaşlıları gözetir, ihtiyaç sahibi evlenecek genç kızlara yardım eder, çeyizlerini düzer, onları evlendirirlerdi. Yetim çocukların bakımı, eğitimi ve yetiştirilmesinden de Bacıyan-ı Rum sorumluydu.

Bacıyanlar aynı zamanda eli iş tutan, zanaat bilen kadınları çadır, halı ve kilim dokuması, nakışçılık, örgü, ip ve ipek üretimi dallarında yetiştirirlerdi. Bacıyan-ı Rum, üyelerine şu telkinde bulunurlardı: “İşine, eşine, aşına sahip ol.” İşine sahip ol, bilgini becerini geliştir çalış ki yuvanın düzeni olsun. Eşine sahip ol ki, yuvasına bağlı olsun. Tasarruf et, savurgan olma ki aşın ocağın devamlı tütsün.”

Türk örf ve adetlerinin, maddi ve manevi değerlerinin genç kuşaklara aktarımı konusunda Bacıyan-ı Rum teşkilatının etkisi büyüktür. Anadolu insanı ortaya koyduğu güçlü yapısıyla köklü bir medeniyet inşa etmiştir. Anadolu medeniyetinin inşasında kadınların ve Bacıyanların etkinliği, hiç şüphesiz yadsınamaz bir öneme sahiptir. İslamiyet’in kabul edilmesiyle beraber kadınlar yaşadığı toplum tarafından değer kazanmaya başlamıştır. Ancak, Türk kadınları, tarih boyunca toplumun her katmanında etkin bir rol oynamıştır.

Aile yönetiminden devlet yönetimine kadar her alanda aktif görev almıştır. Tarihi Orta Asya’ya uzanan Türk kadını Anadolu’ya köklerini yansıtmış, geçmişten gelen aktif rolünü, İslam’dan aldığı güçle Anadolu’da “Bacıyan-ı Rum” adında dünyanın ilk kadın teşkilatını kurarak kurumsallaştırmıştır.


👉 Öğrenci Gündemi’ni Instagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu