Bilgi Arşivi

Akıllı Hans Nedir? Akıllı Hans Etkisi Ne Demek?

Akıllı Hans Nedir? Akıllı Hans Etkisi Ne Demek?. 1800’lerin sonlarında bir Alman lise öğretmeni olan Wilhelm Von Osten’ın bir teorisi vardı. Hayvanların, insanların onlara itibar ettiklerinden çok daha fazla bilişsel yeteneklere sahip olduğuna inanıyordu. Bu teoriyi test etmek için bir fikir ortaya attı. Hayvanlara matematik öğretirdi. Matematik hayranı olmayan bir kediyle başladı. Bir sonraki öğrencisi, hoş bir öğrenci olmayan bir ayıydı. Bir sonraki öğrencisi, Hans adında bir Arap Atı idi.

Akıllı Hans Nedir?

Akıllı Hans’ın gizini ortaya çıkarabilmek için Dr. Pfungst bir dizi zekice deney düzenledi. Eğiticisinin vücudunun değişik bölgelerini bir perde ile örten Dr. Pfungst, atın ayaklarını yere vurmaya başlamasıyla birlikte tüm dikkatini eğiticisinin başına yoğunlaştırdığına dikkat etti.

Akıllı Hans’ın ayak vuruşları doğru yanıta gelince, eğitimcisinin eylemsizmiş gibi görünen vücudu, ata, durması için şu veya bu biçimde sinyal iletiyordu. Ancak eğiticisinin başını göremeyen at doğru yanıttan sonra ayağını yere vurmayı sürdürüyordu. Böylece Dr. Pfungst, Akıllı Hans’ın becerikliliğinin gizini bulmuş oldu.

Ağız, göz ve yüzümüz bir dizi istemsiz devinimlerde bulunmaktadır. Düşüncelerimizi iletirken veya düşünürken, küçük kas kasılmaları veya tikler sergileriz.

Akıllı Hans olayından hemen hemen 50 yıl sonra beynimizin E (expectancy – beklenti) dalgaları ürettiği keşfedildi. Özdevimli tepkilerimizin izini sürenler E dalgalarıyla tanıştı. Vücudumuz eyleme geçmeden önce usumuz elektrik boşalmaların üretilmesini sağlayarak gerekli kanalları hazırlar. Yukarıda sözü edilen E dalgaları bu tür elektrik boşalmaları sonucunda üretilir.

Beynin ön lobundan yola çıkan E dalgaları kişiyi yürümesi, okuması, vb. eylemleri için hazır duruma getirir. O dönemde bunlar bilinmediğinden Dr. Pfungst sorunun çözümünün E dalgalarında olduğunun ayırdında değildi. Ancak Dr. Pfungst istemsiz kas kasılmalarının ayırdındaydı ve onların ölçümünü de yapabiliyordu.

Gerçekten de insan düşündüklerini ele veren bilinçsiz ve istemsiz kasılmaları engelleyemez. Bu nedenle “düşünen” at, kendisine sorulan, “iki kere üç kaç eder? ” sorusunu ayaklarını yere vurarak yanıtlamaya çalışırken, eğiticisini pür dikkat izleyecektir.

“Altıncı” vuruştan sonra eğiticisinde ortaya çıkan şu veya bu türlü bir bilinçsiz veya istemsiz kasılma, ata dur iletisini verecektir. Bu kasılış belki de attan başka kimsenin algılayamayacağı bir baş sallama olacaktır. Belli belirsiz onayı alan at ayağını yere vurdurmayı durduracaktır.

Akıllı Hans olayı böylece çözülmüş oldu. Eğiticinin izleyicileri bilinçli olarak aldattığından söz edemeyeceğimiz gibi, atın düşündüğünden de söz edemeyiz. İki farklı canlı türünün fizyolojik özellikleri olayı doyurucu bir biçimde açıklayabiliyordu: atın son derece keskin görsel algılaması ve eğiticisinin istemsiz kasılmaları.

Ancak ne yazık ki Akıllı Hans’ın eğiticisi von Osten, Dr. Pfungst’un çözümünü onamadı ve “düşünen” atıyla birlikte gösterilerini sürdürdü. Von Osten atının düşünebildiğine sonuna dek inandı.

Eğer gizi ortaya çıkmamış olsaydı Akıllı Hans mükemmel bir medyum olabilirdi. Akıllı Hans’ın yanıtlarını ruhlardan değil de istemsiz kas kasılmalarından aldığına kim inanırdı ki?


👉 Öğrenci Gündemi’ni Instagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu