Gündem

Satrancın Kısa Tarihçesi – Satrancı İlk Kim İcat Etti?

Satrancın Kısa Tarihçesi – Satrancı İlk Kim İcat Etti?. Saldıran piyade ilerler, filleri zaten savunma hattını kırdı. Kral geri çekilmeye çalışıyor, ama düşman onu arkadan sarstı. Kaçış imkansız. Bu gerçek bir savaş değil, sadece bir oyun değil. 1.500 yıldan fazla bir süredir satranç askeri strateji aracı, insani ilişkiler için bir metafor ve deha ölçüsü olarak bilinmektedir. Peki Satrancı İlk Kim İcat Etti? Gelin hep birlikte öğrenelim.

Satrancın Kısa Tarihçesi

1500 yıldan fazla bir süredir askeri strateji aracı, insan ilişkilerinin metaforu ve bir zeka ölçütü olarak kullanılmakta. Efsane oyunun kökeni 6. yüzyıla dayandığı söylense bile oyun hakkında en eski kaynaklar 7. yüzyıla dayanıyor. Güya Gupta imparatorluğunun en genç prensi öldüğünde erkek kardeşi sahneyi yas tutan annelerine göstermenin bir yolunu buldu.

Diğer popüler oyunlarda kullanılan 8*8 ashtapada tahtasında iki önemli özelliğe sahip yeni bir oyun çıktı ; hareketler için farklı kurallar farklı taş türleri ve oyunun sonucunu belirleyen tek bir şah parçası. Oyun aslında “Chaturanga” olarak biliniyordu. Sanskritçede dört bölüm anlamı olan bir kelime.

Fakat Sasani imparatorluğu‘na yayılmasıyla mevcut adını ve terminolojisini aldı. “Santranç” kral anlamına gelen “Şah” ‘tan , “Şah mat” ise “Şah çaresizliğidir” anlamındaki  “shah mat” dan türemiştir.

7. yüzyıldaki Pers’in islami fethinden sonra fethinden sonra santranç, Arap dünyasına tanıtıldı. Taktiksel bir simülasyon kavramını yitirerek zengin bir şiirsel görüntü halini aldı. Devletler, politik güçlerini tanımlamak için satranç terimini kullandılar. Başta olan halifeler hevesli bir oyuncu haline geldiler.

İpek yolu üzerindeki ticaret yolları vasıtasıyla birçok topluma ulaştı. Çin’de satranç taşları yeni strateji oyunu “Go” da olduğu gibi içlerinden ziyade kesişme noktalarına yerleştirildi.

Moğol lideri Timurlenk Kale adındaki güvenli haneler barındıran 11*10 luk tahta yaptı. Ancak Avrupa’da satranç modern formunu almaya başladı. 1000 yılında oyun mahkeme eğitiminin bir parçası haline geldi. Satranç taşlarına farklı roller üstlenerek uygun rolleri yerine getiren bir alegori olarak kullanıldı. Kiliseler oyundan şüphelenmeye başladılar hatta kısa bir süre sonra Fransa’da yasaklandı. 15. yüzyılda bugün bildiğimiz formunu aldı.

Oyunun yaygınlaşması üzerine oyun açılışı ve sonu taktiğini inceleyen bilim dalı ortaya çıktı. Aydınlanma döneminde oyun kraliyet mahkemelerinden kafelere taşındı. 19 yüzyılın sonlarında rekabet çıkması oyunun bir yetenek kazandıracağı algısını yarattı. Uluslar arası rekabetim yükselmesiyle satranç yeni bir jeopolitik önem kazandı. Soğuk savaş sırasında Sovyetler Birliği, satranç yeteneğini geliştirmek için büyük kaynaklar ayırdı. Ancak Deep Blue isimli bir bilgisayar sistemi oyunu bilgisayar sistemine taşıdı.

Bugün satranç yazılımı sürekli olarak en iyi insan oyuncuları yenecek kapasitede fakat ustalaştıkları oyun gibi bu makineler  de insan zekası olan ürünler. Ve belki de aynı ustalık bizi şah mattan kurtarır.


👉 Öğrenci Gündemi’ ni İnstagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu