Türkiye’nin İlk Matematik Köyü – Ali Nesin Matematik Köyü
Türkiye’nin İlk Matematik Köyü – Ali Nesin Matematik Köyü. Matematik Köyü İzmir’in Selçuk ilçesindeki Şirince köyüne yaklaşık bir kilometre mesafede, Kayser Dağı’nın yamaçlarına kurulu. Otuz dönümü zeytinlik olmak üzere toplam 55 dönümlük arazide yer alan köy tamamen halkın bağışları ve gençlerin gönüllü emeğiyle 2007’de faaliyete geçti. Yegâne amacı gençlere matematiği öğretmek.
Türkiye’nin İlk Matematik Köyü (İzmir-Selçuk)
Köy sadece lise ve üniversite öğrencileri için yaz okulu ve akademik programlar düzenliyor, ancak talep öyle yoğun ki farklı yaş gruplarına okul zamanı iki ya da üç günlük programlar yapıp hem matematiği küçük yaşlarda sevdirmeyi hem de devletten destek alamayan köye gelir kazandırmayı hedefliyorlar. Böylece ekonomik durumu elverişli olmayan gençler köyde ücretsiz ağırlanabiliyor.
Köye yaklaşırken ağaçların arasından gördüğünüz taş kule sanki bir Orta Çağ kentine gidiyormuş hissi uyandırıyor. İşte bu noktadan itibaren bambaşka bir dünyaya adım atıyorsunuz. Geziye katılan çocuklar böyle bir yerin hayallerin ötesinde olduğunu söylüyor.
Bu köyde meydanlara, caddelere ve binalara alışık olduğumuz üzere generallerin, cumhurbaşkanlarının ya da devlet büyüklerinin isimleri verilmemiş.
Bu köyde kütüphaneler var. En büyüğü de müthiş mimarisi ile Sevan Nişanyan Kütüphanesi. İki katlı olan yapı 400 metrekare büyüklüğünde ve alt katı 250 kişilik bir konferans salonu. Matematik, felsefe ve sanat kitaplarında oluşan koleksiyon tamamlandığında kitap sayısı 15.000’i bulacak. Ayrıca ufak çaplı birçok açıkhava kütüphanesi de çalışma ve inziva alanlarında yer alıyor. Kitap listesine NMK web sitesinden ulaşmak mümkün. Ayrıca çevirimiçi kütüphaneye de sahip olan Nesin Matematik Köyü internet sitesi üzerinden burada işlenen derslerin videolarına da ulaşabilirsiniz.
Matematik köyünün muhtarı, bu yola çıkarken şöyle düşünmüş: “Matematiksel zekânın hemen hemen herkeste eşit olduğuna inanıyoruz. Başarısızlık korkusu ortadan kaldırılırsa ve gence probleme yoğulaşabilme imkânı tanınırsa, herkesin matematiği sevebileceğine inanıyoruz. Matematikte önemli olan problemi çözmek değil, problemi anlayabilmektir… Matematik Köyü’nde bu iki engeli (korkuyu ve yoğunlaşmayı engelleyici unsurları) ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Matematik Köyü’nde sınav, not, sınıfta kalma, ceza gibi korkuyu körükleyen unsurlar olmadığı gibi, müzik, televizyon, gürültü gibi yoğunlaşmayı engelleyecek unsurlar da yoktur.”
Bolkepçe Lokantası Matematik Köyü’nde herkesin bir arada yemek yediği, aşçıya yardım ettiği, hem beslendiği hem gönüllü çalıştığı, kapalı alanı 110 kişi kapasiteli sevimli bir lokanta. Üç öğün yemek ve akşamüzerleri kek ve çay çıkaran Bolkepçe Lokantası, köyün her mekânı gibi taş ve ahşaptan inşa edilmiş, bitkilerle dolu ve çam ormanı manzaralı mükemmel bir dinlenme alanı. .
2015 itibarıyla öğrenci konaklaması için toplam yatak kapasitesi 145 olan 14 kız ve erkek koğuşu. Ayrıca eğitmenlerin ve çalışanların konaklaması için toplam yatak kapasitesi 36 olan 19 ev bulunuyor. Geleneksel mimari ile inşa edilmiş, mavi kubbeli kız ve erkek hamamlarının dışında ortak kullanıma açık duş ve tuvaletler de mevcut. İsteyen öğrenciler çadırlarıyla gelip bu şekilde de konaklayabiliyor.
Matematik Köyü’nde tüm öğrenciler için program ilkbahar ayları itibarıyla başlıyor ve sonbahar sonuna kadar devam ediyor. Lise ve üniversitelerin ocak ve şubat aylarına denk gelen ara tatillerinde de etkinlikler düzenleniyor. Lise matematik eğitiminden yüksek lisans düzeyinde matematiğe, felsefe derslerinden fiziğe onlarca etkinliğin gerçekleştirildiği köyde programlar genelde iki hafta sürüyor. Programlar hakkında daha fazla bilgi almak için NMK etkinlik sayfasına bu linkten ulaşmak mümkün.
Sosyalcilerin fendi Mat-Fen’i yendi! Sosyalciler olarak bu güzel ortamı Mat-Fencilere bırakacak değildik! Bu sene ilk defa sanat eğitimi de vermeye başlayan köyde 2013 yılında başlayan Felsefe Köyü çalışmaları da devam ediyor.
Prof. Dr. Ali Nesin:
“Matematikte önemli olan problemi çözmek değil, anlayabilmektir; her matematikçinin çözemediği problem sayısı çözebildiğinden çok daha fazladır; başarısızlık korkusu ortadan kaldırılırsa ve probleme yoğunlaşabilme imkânı tanınırsa herkes matematiği sevebilir”
Aşağıdaki videoyu izleyerek daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
👉 Öğrenci Gündemi’ ni İnstagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız