Dünyada En Çok Okunan 10 Kitap
Dünyada en çok okunan 10 kitabı keşfedin! Kitaplar aracılığıyla farklı hayatlar ve bakış açıları deneyimleyin. İnsanların yüzyıllardır severek okuduğu bu eserler, düşünce dünyanızı zenginleştirecek.
Dünyada En Çok Okunan 10 Kitap. Bazı kitap tutkunları vardır dünyadaki tüm kitapları okumak ister neden mi? Senden asırlar önce yaşamış birinin duygularını düşünceleri öğrenmek hayata bakışını değiştirir insanın. Hepimiz tek bir hayat yaşıyoruz kitaplar aracılığıyla sadece ikinci bir hayata geçiyoruz. Peki dünyada en çok okunan kitaplar hangileri?
Dünyada En Çok Okunan 10 Kitap
Eğer bir kitap kurduysanız bu listeden ilham alıp henüz okumadığınız bir kitap varsa okumaya başlayabilirsiniz. Listemizde sadece ticari amaçla yayınlanmış kitaplara yer verdik kutsal kitaplar ve belli bir siyasi görüşü temsil edip dağıtılan kitaplar eklenmemiştir. İşte dünyanın en çok okunan kitapları;
1. Siyah İnci
Çok akıllı ve iyi huylu bir at olan Siyah İnci, iyi kalpli sahipleri tarafından çok büyük bir çiflikte büyütülmüştür. Sahipleri Siyah İnci’ye çok iyi bir eğitim vermiştir. Ancak bir gün başka birine satılmak zorunda kalınmıştır. O andan itibaren Siyah İnci, insanların hayvanlara nasıl kötü davranabileceklerini görmüş ve yaşamıştır. Bütün olumsuzluklara rağmen, iyi kalpli, atları çok seven insanların Siyah İnci’nin hayatında hep var olduğu görülmektedir.
Gençlerimize okuma alışkanlığı kazandırmak kadar bu hedefe hangi kitaplarla ulaşılacağı da önemlidir. Önemli dünya klasiklerinden biri olan Siyah İnci, serinin diğer kitapları gibi kendi değerlerimiz açısından gözden geçirilerek seçildi. Kitap, akıcı ve sürükleyici bir dille Türkçemize tercüme edildi ve gençlerimizin hafızalarında iz bırakacak bir klasik olma iddiasıyla piyasaya sürüldü.
2. Gülün Adı
“Gülün Adı” adlı bu dev romanıyla bir anda dünyanın dört bir yanında ünlenen İtalyan yazarı Umberto Eco, aslında çok yönlü bir bilimadamı. İtalya’da, Bologna Üniversitesinde öğretim üyesi, semiolog, tarihçi; filozof, estetikçi, ortaçağ uzmanı ve James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış biri. Umberto Eco’nun bu ilk romanı, 1980’de İtalya’da ilk yayımlanışından bu yana sayısız basım yaptı ve dünyanın pek çok diline çevrildi. Dünyada olağanüstü bir ilgi uyandıran bu romanın yankıları hala sürüyor. Filmi de dünyada büyük yankılar uyandırdı. Bu romanın başarısında, kuşkusuz, yazarın ortaçağ konusunda derin ve dolaysız bilgisinin büyük payı var.
Tam anlamıyla ve her bakımdan ortaçağ dünyasını yansıtmakla birlikte “Gülün Adı” kesinlikle çağdaş bir roman; çağdaş romana yepyeni ve uzun soluk getiren özgün bir roman. Bir anlamda ortaçağda geçen, Hıristiyanlık düşüncesini tartışan tarihsel bir roman, bir anlamda da ustaca kurulmuş polisiye ve sürükleyici bir öykü. Ve en önemlisi olağanüstü bir dil ve benzeri az bulunur bir sanat yapıtı. Bu ünlü romanı İtalyanca aslından başarıyla Türkçeye çeviren Şadan Karadeniz’in titiz ve uzun çalışmasını da burada hayranlıkla belirtmemiz gerekiyor. Umberto Eco’nun yayınlarımız arasında çıkan ikinci dev romanı “Foucault Sarkacı” da, “Ortaçağı Düşlemek” adlı deneme kitabı da yine Şadan Karadeniz’in çevirisi…
3. Heidi
Küçük yaşta anne ve babasını kaybettikten sonra teyzesi tarafından bakılan ve çevresinde aksiliğiyle ün salmış Alp Dede’nin İsviçre Alplerindeki dağ kulübesine götürülen Heidi, artık dedesiyle yaşamak zorundadır. Heidi’nin sevgisi öylesine temiz ve duygu yüklüdür ki Alp Dede’nin aksiliği bile bu sevgi karşısında yumuşar. Heidi, çoban arkadaşı Peter ile dağda keçilerin peşinde koşmakta, neşeli günler geçirmektedir.
Heidi’nin okula gitme zamanı geldiğinde işler bir parça karışsa da bu küçük kızın yüreğini dolduran o muazzam sevgi her şeyin yoluna girmesini sağlayacaktır. İsviçreli yazar Johanna Spyri’yi (1827-1901) dünyaca ünlü bir yazar yapan Heidi’nin ilk yayımlanmasının üzerinden 133 yıl geçmiş olsa da Heidi her yaştan insanın sevgiyle andığı bir karakter olmaya devam ediyor.
4. Yüzyıllık Yalnızlık
“Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı.
Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.”
5. Simyacı
Simyacı, dünyaca ünlü Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun üçüncü romanı. 1996 yılından bu yana Türkiye’de de çok okundu, çok sevildi, çok övüldü bu kitap. Bir büyük Doğu klasiği olan Mevlâna’nın ünlü Mesnevî’sinde yer alan bir küçük öyküden yola çıkarak yazılan bu roman, yüreğinde çocukluğunun çırpınışlarını taşıyan okurlar için bir “klasik” yapıt haline geldi.Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü.
Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor.
6. Çavdar Tarlasında Çocuklar
Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm. Bildiğim tek şey; size anlattığım herkesi biraz özlüyorum. Bizim Stradlater’ı ve Ackley’i bile, sözgelimi. Sanırım o lanet Maurice’i bile özlüyorum. Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Salinger’ın tek romanı. Ergenlik çağının içinde, yetişkin dünyanın düzenine karşı isyankar bir çocuğun, bir Noel öncesi başına gelenler… Bu sürecin bir psikiyatri kliniğinde noktalanışı. Holden Caulfield’in masumiyet arayışının iç burkucu romanı. Belki de Salinger’ın.
1993’te Franny ve Zoey ile Dokuz Öykü adlı kitaplarını yayımladığımız Salinger, 1963’ten bu yana yeni bir yapıt yayımlamamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.
7. Düşün ve Zengin Ol
Bütün engellerin üstesinden gelebileceğimiz, her emelimize ulaşabileceğimiz, sürekli akan bir nehirden taşar gibi başarıya ulaşabileceğimiz bir yol gösteriyor. Bu kitap, gücüyle bizi sarsacak hayatımızı değiştirecektir.
Eğer “Çekim Yasası’nı uyguluyorum ama benim için çalışmıyor” ya da “bazen çalışıyor, bazen çalışmıyor” diyorsanız; bu güçlü yasayı her defasında lehinize çalıştırmanın kanıtlanmış formülü bu kitapta bulacaksınız!
Napoleon Hill, Düşün ve Zengin Ol’u 1937’de Henry Ford, Thomas Edison gibi birçok tanınmış ismin de bulunduğu çok başarılı 500 insan üzerinde yaptığı 25 yıllık bir araştırmanın sonucunda yazmıştır.
Dünyanın en çok satan kitaplarından olan Düşün ve Zengin Ol’u şu anda elinizde tutuyor olmanız bir tesadüf mü? Bu kitapta yer alan 13 adımlık formül ile başarıya giden yolda sırrı kullanmakta ustalaşacaksınız. Bir kez okumak kesinlikle yetmez!…
Hayalllerinize ulaşmak mı istiyorsunuz?O zaman Hill’in ölümsüz kurallarını takip etmeniz yeter!…Yüzyıllardır aktarılan bir sır düşünün. Sadece en zenginlerin, en güçlülerin birbirlerine aktardığı bir sır. Tüm hayallere sahip olmanın yöntemini anlatan gerçek bir sır. Napoleon Hill 1900’lerin başında tanıştığı bu sırrı 25 yıl boyunca araştırdıktan sonra, sırrı çalıştıran, on üç adımdan oluşan bir formül çıkarmıştır. Gündelik yaşama olduğu kadar iş hayatına da önemli düşünce yenilikleri getiren bu kitap-taki formülü uygulamayı başaran herkes hedeflerine ulaşabilir. Bütün başarıların başlangıç noktası olan “Ateşleyici Bir Arzu” yaratan bir hedefi nasıl belirlersiniz?
Arzulanan hedefi zihinde canlandırarak “İnanç”ınızı nasıl güçlendirirsiniz? Bilinçaltınızı “Kendi Kendine Telkin” ile başarınız için nasıl programlarsınız? Erteleme huyunu yenmek için nasıl bir “Kararlılık” göstermelisiniz? “Beyin Gücü Gru-bu”nun itici etkisini hedefinize ulaşmanız için nasıl kullanırsınız? “Cinselliğin Gizemli Enerjisi”ni başarınız için nasıl kullanırsınız? “Beyninizin Sınırsız Potansiyeli”ni nasıl ortaya çıkarırsınız? “Altıncı His”sinizi güçlendirerek bilgeliğin tapınağına nasıl ulaşırsınız? Ba-şarınızın önündeki en büyük engel olan “Korkularınız” ile nasıl başa çıkarsınız? Tüm bu soruların cevabı ve daha fazlası bu kitapta.
8. Hobbit
Bir İngiliz Edebiyatı Profesörü olan J.R.R. Tolkien bundan yaklaşık yetmiş yıl kadar önce dünyaya bir kitap hediye etti. Bu kitapla birlikte insanlar ilk defa hobbit denen ahaliyle karşılaşıyordu. Cücelerden bile kısa boylu, yemeye, içmeye ve eğlenmeye düşkün, iyi yürekli, mutlu ve kendi küçük köylerinde her tür maceradan uzak yaşayan bir ahaliydi hobbitler. Ta ki büyücü Gandalf onları ziyaret edene kadar.
“Hobbit”, diğer hobbitlerden aslında hiç de farklı olmayan bir hobbitin, Bilbo Baggins’in fantastik maceralarından oluşuyor. Bilbo Baggins, büyücü Gandalf ve cücelerle birlikte, cücelerin hazinesini kötü ejderha Smaug’dan geri almak için aslında hiç de istemediği bir yolculuğa çıkar. Ama yine de hobbitin içinde henüz keşfedemediği maceracı bir yan vardır ve yolculuk ilerledikçe Bilbo Baggins kendi cesaretinin ve gücünün farkına varmaya başlar.
Tolkien’in aslında çocuklar için kaleme aldığı “Hobbit”, çok geçmeden yetişkinlerden, özellikle de 60’ların asi gençliğinden büyük ilgi gördü. Bunun üzerine Tolkien hobbitlerin, elflerin, cücelerin ve insanların goblinler, troller, kurtlar ve her tür kötü ve çarpık yaratıkla olan mücadelesini anlatmaya devam ederek “Yüzüklerin Efendisi”ni yarattı. Bugün “Hobbit”le birlikte “Yüzüklerin Efendisi” fantastik edebiyatın kült eserleri arasında yer alıyor.
9. İki Şehrin Hikayesi
Charles John Huffam Dickens (7 Şubat 1812 – 9 Haziran 1870) İngiliz yazar ve toplumsal eleştirmen. En unutulmaz kurgusal karakterlerden bazılarını yaratmasının yanında Victoria devrinin en iyi romancısı olarak kabul edilir. Yaşadığı sürede eserleri benzeri görülmemiş bir üne sahip oldu ve yirminci yüzyılda edebi dehası eleştirmenler ve ilgili kişiler tarafından kabul gördü.İngiltere´nin Portsmouth şehrinde doğan Dickens babasının borçları yüzünden hapishaneye düşmesi sonrasında fabrikada çalışabilmek için okuldan ayrıldı. Düzgün bir eğitim almamış olsa da erkenden yoksullaşması ona başarıya giden yolda yardım etti.
Kariyeri boyunca 20 yıllık bir süre içerisinde haftalık olarak çıkan bir gazeteyi yönetti, 15 roman, 5 uzun öykü, yüzlerce kısa öykü ve kurgu dışı makale yayınlayıp yorulmak nedir bilmeden çalıştı ve çocuk hakları, eğitim ve diğer toplumsal konularda yenilikler için mücadele verdi.1836´da yayınlanan The Pickwick Papers romanı ile şöhrete kavuştu. Dizi olarak çıkan eserler Dickens´a okuyucuların tepkisini iyi değerlendirme fırsatı verdi ve o da sık sık konuları ve karakterlerin gelişimini aldığı yorumlara göre şekillendirdi. Örneğin eşinin pedikürcüsünün David Copperfield´taki Bayan Mowcher´ın kusurlarının fazla ön planda olduğu konusundaki ifadelerinden sonra karakterin iyi özelliklerini geliştirdi.
Görünüşe göre Oliver Twist´teki Fagin için ünlü suçlu Ikey Solomon´dan esinlenmişti. Dickens kendi çağının en önemli edebiyatçılardan biri olarak görülür. 1843 tarihli romanı A Christmas Carol yazılan en etkili eserlerden biridir. Her zaman popüler kalmıştır ve hala her sanat tarzında uyarlanmaya devam ediyor. Gerçekçiliği, mizahı, yazım şekli, benzersiz karakterleri ve toplumsal eleştirileri sayesinde yaratıcı dehası Leo Tolstoy´tan G. K. Chesterton ve George Orwell´a kadar pek çok yazar tarafından övülmüştür. Fakat Oscar Wilde, Henry James ve Virginia Woolf ise psikolojik derinlik eksikliği, gevşek yazım tarzı, duygusal mizacından şikayet etmişlerdir.
10. Küçük Prens
“Hoşça git,” dedi tilki. “Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.” Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: “Gerçeğin mayası gözle görülmez.”
İlginizi Çekebilir 👇
👉 Tüm Zamanların En İyi 10 Tarih Kitabı
👉 Tüm Zamanların En Popüler 10 Kitabı
👉 Öğrenci Gündemi’ ni İnstagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız
Düşün ve Zengin Ol kesinlikle okumalısınız ?
Heidi okumadan ölmeyin gençler
Kesinlikle okunması gereken kitaplar tavsiye ederim
hepsini okuycam