Yörelerine Göre Evlilikten Soğutan 11 Düğün Geleneği
Yörelerine Göre Evlilikten Soğutan 11 Düğün Geleneği. İşte yeri gelip ‘evlenmiyorum’ bile dedirtebilecek yöresel düğün gelenekleri.
Yörelerine Göre Evlilikten Soğutan 11 Düğün Geleneği. Türkiye’nin birçok ilinde düğünler yerini sade nikah törenine bıraksa da bazı yörelerde düğünle eski adetler devam ettirilerek hala iyi bir eğlence kaynağı oluyor. Geçmişten gelen adetlere bağlı kalınarak yapılan düğün geleneklerini sizler için araştırdık. İşte yeri gelip ‘evlenmiyorum’ bile dedirtebilecek yöresel düğün gelenekleri ;
1. Adana / Yumurtayı vur, yastığı kap
Kına gecesine giden damat yolda durdurulup, yüksek bir ağaç dalına konan yumurtaları vurması isteniyor. Vuramazsa kız evi ceza veriyor. Buna karşılık çeyiz damat evine götürülmeden önce damat tarafı çeyizden bir yastık kaçırıyor. Kız tarafının gençleri onu kovalıyor. Yastığı kapıp damada ilk götüren bahşiş alıyor.
Bu gelenek, damadın gücünü ve becerisini vurgular ve topluluğun katılımını sağlayan, düğün hazırlıklarının şenlik havasına katkıda bulunan eğlenceli bir an
2. Afyonkarahisar / Kızı vermeden çay-kahve yok!
Afyonkarahisar’da “Kızı kadeh çay-kahve yok” sözü, evlilik görüşmeleri sırasında misafirperverliğin ve sosyal ritüellerin önemini vurgulayan kültürel bir uygulamayı yansıtır. Bu ifade, “Gelini vermeden önce çay veya kahve içmeyin” anlamına gelir ve bu içeceklerin servis edilmesinin nişan sürecinin geleneksel bir parçası olduğunu gösterir.
Nişan görüşmeleri sırasında çay veya kahve ikram etmek, aileler arasında sıcak bir atmosfer yaratmanın ve sohbeti kolaylaştırmanın bir yoludur. Bu, Türk evlilik geleneklerinde önemli olan saygıyı ve sosyal bağların kurulmasını ifade eder. İçecek paylaşma eylemi yalnızca bir ikram değildir; ilgili aileler arasındaki ilişkileri güçlendirmeye ve müzakere sürecini kolaylaştırmaya yardımcı olan bir ritüel görevi görür..
Bu gelenek, özellikle akrabalık ve sosyal bağların kurulmasının çok önemli olduğu evlilik ritüelleri bağlamında, Türk kültürel uygulamalarında toplumsal bağların önemini ve yiyecek ve içeceğin rolünü vurgulamaktadır.
3. Aydın / Evin yoksa kız da yok
Evlilik için kesin bir kural var: “Evi olmayan erkeğe kız verilmez.” Pazartesi başlayan düğünlere ‘ön düğün’, cuma başlayanlara ‘ters düğün’ deniyor. Damat gelini para, buğday, şeker ve pirinç serperek karşılıyor.
Aydın’da “Evin yoksa kız da yok” ifadesi “Evin yoksa kız da yok” anlamına gelir. Bu ifade, Türk toplumunda evlilik için ön koşul olarak istikrarlı bir eve sahip olmanın kültürel önemini yansıtır. Evlilik sürecinde finansal istikrarın ve uygun bir yaşam koşullarının temel faktörler olduğuna dair geleneksel inancı vurgular.
Bu söz, kur yapma ve evlilik söz konusu olduğunda maddi koşullara ve sosyal statüye verilen önemi vurgular. Aydın da dahil olmak üzere birçok bölgede, bir eve sahip olmak bir erkeğin bir aileyi geçindirme yeteneğinin bir yansıması olarak görülür ve bu da evlilik müzakerelerinin kritik bir yönüdür. Konut üzerindeki vurgu, aynı zamanda toplum içinde güvenlik, istikrar ve saygınlık gibi daha geniş temalarla da bağlantılıdır ve bu da evlilik düzenlemelerine dahil olan aileler için hayati bir husus haline getirir.
4. Diyarbakır / Gelin dediğin uysal olur
Diyarbakır yöresinde gelin damadın evinin kapısında dolu bir testiyi kırıyor. Böylece evliliklerinin bir ömür su gibi yolunda akıp gitmesi umuluyor. İçeri girerken ayağının altına post seriliyor. Bunun nedeni gelinin koyun gibi uysal olması.
5. Edirne / Yemek bizden kaşık sizden
Gelin, damat evine geldikten sonra dışarı çıkarılarak kucağına bir kız ve bir erkek çocuğu oturtuluyor. Bunun nedeni gelinin kız ve erkek çocuğunun olmasının istenmesi. Akşam yemeğine gelen konuklar kaşıklarını yanlarında getiriyor.
6. Kastamonu / Ayakkabı düz mü düşse ters mi?
Uğura çok inanılıyor. Bir kız istenmeye karar verildiğinde evin en iyi huylu kişisi ayakkabısını sallayarak ayağından atıyor. Düz düşerse evliliğin uğur getireceğine inanılıyor.
7. Kırklareli / Gelin yerine tavuk
Kırklareli’nde düğün günü erkek tarafı kız evine gelin almaya gittiğinde yanında canlı tavuk götürür ve gelinin evine/bahçesine bırakır. Gelinin ailesi evlerinden bir can çıktığını düşünerek yerine bir can gelmesini (tavuk) ister.
8. Konya / You’ve got a mail
Gelin erkek evine götürülürken mezarlıktan geçirilmesine özen gösteriliyor. Bunun nedeni geline “Düğünü gördün, ölümü de unutma” mesajını vermek. Ayrıca gerdek öncesinde damadın arkadaşları bacadan içeriye mendil sarkıtarak yiyecek istiyor. .
9. Muş / Damatlık giymek o kadar kolay değil dostum
Düğün tıraşından sonra damat iç çamaşırlarıyla konukların önüne çıkıyor. Damatlık kıyafetler üç kez etrafında dolaştırıldıktan sonra giydiriliyor.
10. Sivas / Yakalanırsan vay haline!
Sivas’ta düğün masraflarının tamamını erkek tarafı karşılıyor. Gelinin alınacağını haber vermeye gelen kişi görevini hissettirmemek zorunda. Eğer yakalanırsa elleri bağlanıp boynuna tezek asılarak eşeğe ters bindirilerek tüm köyde dolaştırılıyor.
11. Şanlıurfa / O takı takılacak!
Alışılanın aksine takı töreni düğünün sonunda gerçekleştiriliyor Urfa’da. Takı töreninde takı takmayanlar ‘cumasında’ takabilir. Gelinin Cuması düğünden sonraki üç cuma günü damadın annesinin evinde gerçekleşiyor. Düğüne gelemeyenler, düğünde takı takamayanlar, gelini ve damadın ailesini tekrar tebrik etmek isteyenler gelinin cumasına katılıyor. 1. cumaya yetişemeyenler ikinci cumaya, ikinciye yetişemeyenler üçüncü cumaya geliyor.
Kaynak: listelist.com
👉 Öğrenci Gündemi’ ni İnstagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız