Yaşam

Saç Koparma Hastalığı (Trikotilomani) Nedir?

Saç Koparma Hastalığı (Trikotilomani) Nedir?. Saç Koparma Hastalığı (Trikotilomani) her yaş grubunda görülebilen stres veya psikolojik nedenlerden dolayı saç tellerini yolarak koparmasıdır. Saç koparma hastalığı olan kişiler, kendi saçlarını sık sık koparır ve sonunda dikkat çekici miktarda saç kaybı yaşanır. Peki Saç Koparma Hastalığı (Trikotilomani) Nedir? Gelin hep birlikte Saç koparma hastalığı hakkında tüm bilinmesi gerekenleri öğrenelim.

Saç Koparma Hastalığı (Trikotilomani) Nedir?

Trikotillomani, dürtü kontrol bozuklukları arasında yer alan kronik bir saç çekme hastalığıdır. Obsesif kompulsif bozuklukla benzerliklerinden dolayı obsesif kompulsif spektrum bozukluklarından biri olarak değerlendirilmiştir. Trikotillomaninin temel unsuru, kişinin saçlarını kelliğe neden olacak şekilde çekmesidir. Saç çekilmeden önce veya hasta çekmeye direnmeye çalışıyorsa bir gerilim oluşur.

Davranış sırasında zevk, tatmin ve rahatlama oluşmalıdır. Genellikle ergenlik döneminde başlar. Ergenlik döneminde kadınlarda erkeklerden 5-10 kat daha fazla görülür ve daha sonra erken yetişkinlik döneminde erkek ve kadınlarda eşit olarak ortaya çıkar. Çocuklarda tırnak yeme, parmak emme, burun karıştırma, mastürbasyon, okul sorunları ve kötü arkadaşlıklar eşlik eder.

Eksen komorbiditesini araştıran çalışmalar da yapılmıştır. schlosser ve ark. trikotillomani hastalarının %14’ünde obsesif kompulsif %27, şizoid %14, borderline %14, avoidant %14, pasif-agresif %14 ve kendine zarar veren kişilik bozuklukları olduğunu bildirmişlerdir. Aile çalışmalarında trikotillomani vakalarının birinci derece akrabalarında saç çekme ve obsesif kompulsif bozuklukta artış bulunmuştur. .

Trikotillomaninin temel klinik özelliği saç, kaş ve kirpiklerin çekilmesidir. Daha az oranda sakal, bıyık ve diğer vücut kılları da alınabilir. Hastaların %75’i kendi saçını, %53’ü kirpiğini, %42’si kaşını, %8’i çocuğunun saçını ya da kaşını, %3’ü eşinin ya da bir başkasının saçını çekmektedir. Beyazlayan saçların çekilmesi daha fazla keyif verirken, hastaların sadece %28’i çekerken acı hissettiğini belirtmiştir.

Çeşitli antidepresanlar, duygudurum dengeleyiciler ve antipsikotiklerin semptomları iyileştirmede etkili olduğu bulunmuştur. Psikoterapiler de tek başlarına bile çok etkilidir.


👉Öğrenci Gündemi’ ni İnstagram’dan Takip Etmek İçin Tıklayınız

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu